Hediye Levent, Lübnan'ın başkenti Beyrut'tan yaptığı konuşmada, Lübnan'daki genel durumu aktarıyor. Yaklaşık 3 aylık bir süre boyunca Lübnan'da kalacağını ve bu süreçte düzenli yayınlar yaparak bölgedeki gelişmeleri paylaşacağını belirtiyor. Ancak yoğun çalışma temposu nedeniyle düzenli yayın yapma konusunda emin olamadığını ifade ediyor.

Lübnan'da, özellikle Beyrut'ta, durumun oldukça gergin olduğunu ve sokakların tenhalaştığını söylüyor. İnsanların İsrail ile olası bir savaş ihtimalini konuştuğunu ve tansiyonun yükseldiğini belirtiyor. Havaalanından Beyrut merkezine kadar olan yol boyunca, İsrail-Hizbullah çatışmalarında hayatını kaybedenlerin resimlerinin asılı olduğunu ve medyanın güneydeki çatışmalara odaklandığını aktarıyor.

Lübnan'da ekonomik durumun kötüleştiğini, birçok Lübnanlının ülkeyi terk ettiğini ve turizmin durma noktasına geldiğini vurguluyor. Hizbullah'ın Lübnan siyasetindeki güçlü konumuna değiniyor ve Hizbullah'ın İsrail ile çatışmalarının Lübnan ekonomisini daha da zorladığını belirtiyor. Hizbullah'ın Lübnan içindeki siyasi ve askeri etkisinin büyük olduğunu, ancak halkın savaş istemediğini ve bu durumun Hizbullah'ı zor bir pozisyona soktuğunu ifade ediyor.

Amerika'nın bölgede arabuluculuk çabaları olduğunu, ancak şu ana kadar bir sonuç alınamadığını söylüyor. İran-İsrail geriliminin de bölgesel bir savaş riskini artırdığını, ancak tarafların tansiyonu düşürmeye çalıştığını belirtiyor. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın son açıklamalarına değinerek, Hizbullah'ın İsrail'e karşı saldırılarını iki aşamalı olarak planladığını ve önümüzdeki günlerde yeni bir saldırı beklenmediğini aktarıyor.

Son olarak, Lübnan'da günlük hayatın büyük ölçüde normal akışında devam ettiğini, ancak herkesin diken üstünde olduğunu ve savaş ihtimalini değerlendirdiğini söylüyor. Önümüzdeki günlerde Güney Lübnan'a giderek çatışma bölgesini gözlemlemeyi planladığını belirtiyor.