Yayın Özeti

Hediye Levent, 13 Haziran 2025 tarihli yayınında İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıyı ve bölgesel etkilerini ele alıyor. İsrail'in sabah erken saatlerde gerçekleştirdiği hava saldırılarının gerekçesi olarak İran'ın nükleer silah edinme çabalarını gösterdiği belirtiliyor. Saldırıların hedefleri arasında nükleer tesisler, balistik füze rampaları ve üst düzey komutanların olduğu ifade ediliyor. İsrail Savunma Bakanı'nın önleyici saldırı açıklaması ve Netanyahu'nun tehdit ortadan kalkana kadar devam edeceğiz mesajı vurgulanıyor.

Amerika'nın saldırılarda rolü olmadığını açıkladığı, ancak İran'ın Amerika'nın desteğiyle hareket edildiğini iddia ettiği aktarılıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun İran'ın nükleer yükümlülükleri yerine getirmediğine dair açıklamalarına değiniliyor. İran'ın gizli nükleer tesislerine ilişkin iddialar ve Mossad'ın bu konudaki operasyonlarından bahsediliyor.

Tarihsel arka planda, 1979 İran İslam Devrimi sonrası İran'ın Batı ve İsrail ile ilişkilerini kestiği, bölgede nüfuz mücadelesi yürüttüğü anlatılıyor. 2011 Arap Ayaklanmaları'nın İran ve İsrail açısından kazanımlarına değiniliyor. İran'ın direniş hattı oluşturma çabaları, Hizbullah, Hamas ve diğer gruplarla ilişkileri ele alınıyor. 7 Ekim 2023 Hamas saldırısı sonrası İsrail'in çok cepheli savaş stratejisi ve İran'ın giderek sıkışmasına dikkat çekiliyor.

Trump'ın İran'a yönelik diplomatik girişimleri ve Körfez ülkelerinin savaş istememesi gibi faktörlerin altı çiziliyor. İran'ın iç dinamiklerindeki sorunlar, güvenlik bürokrasisindeki çekişmeler, yolsuzluk ve Mossad'ın sızma iddiaları tartışılıyor. İran'ın olası tepkileri ve gelecek senaryoları değerlendiriliyor.

Türkiye'nin bölgedeki konumu, fırsatlar ve riskler masaya yatırılıyor. İran'ın zayıflaması durumunda Türkiye'nin nüfuz alanını genişletme imkânı olabileceği, ancak kaos ve enerji akışındaki aksamanın risk oluşturabileceği belirtiliyor. İsrail ve Türkiye arasındaki nüfuz mücadelesine dikkat çekiliyor.

Son olarak, bölgedeki güvenlik paradigmalarının değiştiği, yeni mücadele yöntemlerinin öne çıktığı ve soğuk savaş terminolojisinin artık yetersiz kaldığı vurgulanıyor. Soru-cevap bölümünde izleyicilerden gelen sorulara yanıt veriliyor ve önyargılardan kaçınmanın önemi üzerinde duruluyor.