Konuşma, Suriye'nin kuzeyindeki son gelişmeler, Türkiye'nin bölgedeki askeri varlığı ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile ilişkileri üzerine odaklanıyor. Suriyenin kuzeyinde, özellikle Türkiyenin askeri operasyonlar gerçekleştirdiği bölgelerde son dönemde artan protesto gösterileri ve Türk bayraklarının indirilmesi gibi olaylar ele alınıyor. Bu gösteriler, Türkiyenin Şam rejimiyle ilişkileri normalleştirme yönündeki adımlarına karşı bir tepki olarak değerlendiriliyor.

Türkiyenin Suriyedeki askeri varlığı ve ÖSOya verdiği destek, Şam rejimi tarafından işgal olarak nitelendiriliyor. Şam, Türkiyenin bölgeden çekilmesini ve ÖSOya verdiği desteği kesmesini talep ediyor. Türkiyenin Suriyedeki varlığı, uluslararası siyasi şartların değişmesi ve Rusya ile ABD arasındaki ilişkilerin farklı bir boyuta taşınması nedeniyle zayıflamış durumda. Ukrayna krizi gibi küresel gelişmeler, Suriye meselesini dünya gündeminde geri plana itmiş durumda.

Türkiyenin Suriyedeki askeri varlığı ve ÖSOya verdiği destek, bölgedeki kaçakçılık ağları ve ekonomik çıkarlarla da bağlantılı. ÖSO militanları, Türkiyenin desteğiyle bölgede güçlenirken, bu durum yerel halkta rahatsızlık yaratıyor. Türkiyenin Şam rejimiyle ilişkileri normalleştirme yönündeki adımları, ÖSO militanlarını endişelendiriyor ve bu grupların Türkiyeye karşı tepkilerini artırıyor.

Türkiyenin Suriyedeki varlığı, Kürt gruplarının güçlenmesini engellemek amacıyla da sürdürülüyor. Şam rejimi, Türkiyenin Kürt gruplarına yönelik tehditlerini kendi lehine kullanıyor ve bu durum, iki tarafın da Kürt meselesinde ortak bir endişe taşıdığını gösteriyor. Ancak, Türkiye ile Şam rejimi arasında doğrudan bir ittifak kurulması ihtimali düşük görülüyor.

Son olarak, Türkiyedeki seçim süreci ve mülteci meselesi de Suriye politikasını etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Türkiyedeki Suriyeli mültecilerin geri dönüşü, Şam rejimiyle ilişkilerin normalleşmesine bağlı olarak tartışılıyor, ancak bu sürecin karmaşık ve uzun vadeli bir mesele olduğu vurgulanıyor.