Gazeteci Sarkis Kassargian'ın konuk olduğu konuşmada, Orta Doğu ve Arap Dünyası Ne Konuşuyor? programı kapsamında gerçekleşiyor. Programda öncelikle İran ve Suudi Arabistan arasında Çin arabuluculuğunda yapılan tarihi anlaşmanın detayları aktarılıyor. Anlaşmanın üç temel şartı bulunuyor: birbirlerinin iç işlerine karışmama, iki ay içinde diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve 2001 yılında imzalanan ticaret ve güvenlik anlaşmasının hayata geçirilmesi. Çinin bu süreçte büyük risk aldığı ve anlaşmanın başarısız olmasını istemeyeceği vurgulanıyor. İranın Suudi Arabistan ile uzlaşmasının ardından Mısır ve Bahreyn ile de ilişkilerini düzeltme niyetinde olduğu belirtiliyor. Ayrıca, İranın nükleer müzakerelerle ilgili Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile yaşadığı sorunlar ve son gelişmeler de konuşuluyor.

Daha sonra Suriye gündemine geçiliyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esadın Moskova ziyareti ve Rusya ile imzalanan 40 kadar anlaşmanın detayları tartışılıyor. Esadın ziyaretinin temel amacının Türkiye ile normalleşme süreci olduğu ve Rusyanın bu konuda arabuluculuk rolü üstlendiği ifade ediliyor. Esad, Türkiyenin Suriyeden çekilmesi ve terör örgütlerine verdiği desteği kesmesi şartını tekrarlıyor. Ayrıca, Esadın Rus medyasına verdiği röportajlarda Türkiyeyi sert bir dille eleştirdiği ve Erdoğanın Müslüman Kardeşler stratejisine atıfta bulunduğu aktarılıyor.

Suriyenin Rusya ile imzaladığı anlaşmaların elektrik, petrol, ticaret, askeri ve kültürel alanları kapsadığı belirtiliyor. Rusyanın Suriyedeki varlığını genişletme olasılığı da gündeme geliyor. İranın bu süreçte alan kaybedeceği, ancak Suriyenin Suudi Arabistan ile ilişkilerini normalleştirme çabalarının İranı rahatsız etmeyeceği ifade ediliyor.

Programda ayrıca Irak, Lübnan, İsrail, Mısır, Suudi Arabistan ve Libya gibi ülkelerdeki güncel gelişmelere de değiniliyor. Irakta bir helikopter kazası, Lübnandaki siyasi ve ekonomik kriz, İsraildeki iç karışıklıklar, Türkiye ile Mısır arasındaki normalleşme süreci, Suudi Arabistanın Suriyeye yönelik inisiyatifleri ve Libyadaki seçim hazırlıkları gibi konular ele alınıyor. Libyada kayıp 10 varil uranyum meselesi de dikkat çeken bir diğer gelişme olarak aktarılıyor.

Son olarak, Çinin bölgede artan etkisi ve Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapma olasılığı gündeme getiriliyor. Çinin bölgesel meselelere daha aktif bir şekilde dahil olma eğilimi olduğu vurgulanıyor.