Hediye Levent, programında meslektaşı Ceren İskit'i ağırlayarak İngiltere'de Temmuz 2023'te başlayan ve ırkçı saldırılara dönüşen sokak gösterilerini ele aldı. Gösteriler, 29 Temmuz'da bir okulda üç kız çocuğunun bıçaklanarak öldürülmesi sonrasında, aşırı sağ grupların yaydığı dezenformasyonla tetiklendi. Zanlının Müslüman olduğu iddialarına rağmen, şüphelinin Ruanda kökenli Hristiyan bir aileden gelmesi gerçeği, olayların göçmen ve Müslüman karşıtı bir boyut kazanmasına neden oldu.
Gösteriler, Southport'tan başlayarak Liverpool, Manchester ve Londra gibi kentlere yayıldı. Saldırılar sırasında camilere ve Müslümanlara yönelik şiddet eylemleri gerçekleştirildi. Hükümet, Başbakan Keir Starmer liderliğinde acil durum toplantıları düzenleyerek camilerin korunması için ek bütçe ayırdı ve polise olağanüstü yetkiler verdi. Aynı zamanda, ırkçılık karşıtı gruplar da sokaklara çıkarak göçmenleri ve Müslümanları korumaya çalıştı.
Ceren İskit, olayların arka planında Brexit sonrası ekonomik istikrarsızlık, pandemi, ve göçmen karşıtı popülist söylemlerin olduğunu vurguladı. Aşırı sağ lider Nigel Farage ve İngiltere Savunma Ligi (EDL) gibi grupların sosyal medyada yürüttüğü kampanyaların, gençler de dahil olmak üzere toplumun bir kesimini etkilediği belirtildi. Göçmen avukatların hedef gösterilmesi ve Elon Musk'ın ırkçı söylemlere destek veren açıklamaları da tartışıldı.
Programda ayrıca, Avrupa genelinde yükselen aşırı sağ eğilimler, göçmen politikaları, ve iklim krizi ile küresel göç arasındaki ilişki ele alındı. İzleyicilerden gelen sorular üzerine, İngiltere'deki Polonyalı ve Ukraynalı göçmenlere yönelik tutum, Brexit pişmanlığı, ve İşçi Partisi'nin göçmen politikaları hakkında değerlendirmeler yapıldı.
Son olarak, Ceren İskit, İngiltere'deki durumun sönümlenmeye başladığını ancak küresel anlamda distopik bir gidişat olduğunu ifade ederek, Netflix'teki Stateless dizisini izlemelerini tavsiye etti. Hediye Levent, bir sonraki programda Suriye'nin kuzeydoğusundaki çatışmaları konuşacaklarını duyurdu.
Bu yayın için izleyiciler toplamda 64 yorumda bulunmuş. 12981 defa izlenen yayın 728 kişi tarafından beğenilmiş.
Hediye Levent'in YouTube kanalındaki bu yayın, İngiltere'deki sokak gösterilerini, göçmen karşıtı protestoları ve aşırı sağın yükselişini kapsamlı bir şekilde analiz ediyor. Yorumlardan anlaşıldığı kadarıyla, izleyicilerin konuya ilişkin görüşleri oldukça çeşitli ve kutuplaşmış durumda.
Yayının Ana Temaları:
* Protestoların Kökenleri: Gösterilerin, 6-10 yaşlarındaki kız çocuklarına yönelik cinsel saldırı iddialarıyla tetiklendiği, ancak hızla genel bir göçmen ve Müslüman karşıtlığına evrildiği aktarılıyor.
* Irkçılık ve Milliyetçilik Tartışması: Vatanseverlik ile ırkçılık arasındaki ince çizgi ve protestolara katılan kitlelerin motivasyonları tartışılıyor.
* Sosyoekonomik Faktörler: Brexit sonrası ekonomik sıkıntılar, konut krizi ve yetersiz kamu hizmetlerinin, öfkenin göçmenlere yöneltilmesinde bir etken olduğu vurgulanıyor.
* Aşırı Sağ ve Popülist Söylemler: Nigel Farage gibi figürlerin ve aşırı sağ grupların söylemlerinin toplumu nasıl etkilediği ele alınıyor.
* Medyanın Rolü: Geleneksel ve sosyal medyanın, olayları nasıl çerçevelediği ve kutuplaşmayı derinleştirmedeki payı sorgulanıyor.
* Avrupa'ya Yayılma Potansiyeli: Benzer göçmen karşıtı hareketlerin diğer Avrupa ülkelerinde de yükselişte olduğuna dikkat çekiliyor.
* Entegrasyon Sorunu: Göçmenlerin bazılarının ev sahibi ülkenin değerlerine ve kurallarına uyum sağlamakta zorlanmasının, yerli halktaki tepkiyi artırdığı ifade ediliyor.
İzleyici Yorumlarından Öne Çıkan Görüşler:
İzleyici yorumları, konuya ilişkin geniş bir yelpazedeki görüşleri yansıtıyor:
1. Protestoları Haklı Gören Görüşler:
* İngiliz halkının, entegre olmayan ve ülkenin sosyal dokusunu tehdit ettiğini düşündüğü göçmenlere karşı tepkisinin meşru olduğunu savunuyorlar.
* Göçmenlerin, şeriat mitingi gibi eylemlerle ev sahibi ülkenin değerlerine meydan okuduğu iddia ediliyor.
* Bu görüştekiler, tepkilerini vatanseverlik veya milliyetçilik olarak tanımlayıp ırkçılık etiketini reddediyorlar. Bazı yorumcular, Türkiye'deki Suriyeli mültecilere yönelik benzer endişeleri dile getiriyor.
2. Protestoları Irkçılık Olarak Değerlendiren Görüşler:
* Olayların, aşırı sağ grupların fırsatçılığıyla ırkçı bir karaktere büründüğünü düşünüyorlar.
* Konunun sadece güvenlik veya entegrasyon meselesi olmadığını, temelde ırkçı motivasyonlar barındırdığını savunuyorlar.
* Medyanın ve politikacıların, ırkçı yerine milliyetçi ifadeleri kullanarak bu söylemleri meşrulaştırdığını iddia ediyorlar.
3. Analitik ve Dengeli Görüşler:
* Bazı izleyiciler, konunun çok boyutlu olduğunu, hem göçmenlerin yaşadığı mağduriyetlerin hem de ev sahibi toplulukların haklı endişelerinin anlaşılması gerektiğini belirtiyor.
* Ceren Hanım'ın (muhtemelen konuk) İngiltere'den yaptığı gözlemleri ve analizleri değerli buluyorlar.
* Sorunun küresel bir boyutu olduğuna, sadece İngiltere ile sınırlı olmadığına dikkat çekiyorlar.
4. Yayının Sunumuyla İlgili Eleştiriler:
* Bazı izleyiciler, konuğun ses tonundan veya sunum tarzından rahatsız olduklarını belirterek yayının sıkıcı veya zayıf olduğunu düşünüyor.
* Ehh gibi seslerle konuşmanın profesyonelce olmadığını ifade edenler var.
* Hediye Levent'in, konuğun bazı isimleri anmasını engelleme çabası, bazı izleyiciler tarafından yersiz bulunmuş.
5. Türkiye ile Bağlantı Kuran Görüşler:
* Birçok yorumcu, İngiltere'de yaşananları Türkiye'deki mülteci/sığınmacı tartışmalarıyla ilişkilendiriyor.
* Türkiye'de de benzer sosyoekonomik kaygıların (kiraların artması, kaynakların paylaşımı) yaşandığı ve halkın bir kısmının benzer tepkiler gösterdiği ifade ediliyor.
* Bazı yorumcular, Türkiye'deki durumun İngiltere'den farklı olduğunu (mültecilerin statüsü, devletin yaklaşımı) vurgulayarak karşılaştırma yapılmasına itiraz ediyor.
Genel Değerlendirme:
Bu yayın ve yorumlar, göç meselesinin dünya genelinde ne kadar karmaşık ve duygusal bir konu olduğunu gözler önüne seriyor. Olaylara sadece ırkçılık veya meşru tepki gibi tek bir pencereden bakmanın yetersiz kaldığı, sosyoekonomik, kültürel ve politik dinamiklerin bir arada değerlendirilmesi gerektiği anlaşılıyor. İzleyicilerin tepkileri, küresel ölçekte artan kutuplaşmanın ve göç politikalarına dair derinleşen tartışmaların bir yansıması niteliğinde.