Yasa dışı göç, Avrupa ülkeleri için hâlâ büyük bir sorun teşkil ediyor. Türkiye-Yunanistan hattı sıkı güvenlik önlemleriyle kapanmış olsa da, Tunus ve Libya üzerinden Avrupa'ya ulaşan yeni rotalar oldukça hareketli. Derme çatma teknelerle aşırı kalabalık şekilde insan taşıyan kaçakçılar, bu rotalarda sık sık kazalara neden oluyor. Son olarak Tunus'tan hareket eden bir teknenin batmasıyla yüzlerce insanın hayatını kaybetmesi, göçmenlerin yaşadığı trajediyi bir kez daha gözler önüne serdi. Avrupa ülkeleri, göçü kaynağında durdurmak için Tunus ve Libya gibi ülkelere baskı yaparken, bu ülkelerin göçmenleri tutması karşılığında finansal yardım teklif ediyor. Ancak Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, bu teklifi reddederek "Sizin sınırlarınızı korumayacağız" mesajını verdi. Ekonomik kriz ve enflasyonla boğuşan Tunus ve Libya gibi ülkeler, göçmen akınıyla başa çıkmakta zorlanırken, göçün temel sebepleri olan ekonomik istikrarsızlık, savaş ve kuraklık gibi faktörler devam ediyor. Türkiye'deki Suriyeliler konusunda da benzer bir durum söz konusu; savaş bitse bile ekonomik ve sosyal nedenlerle göçmenlerin geri dönüşü kolay değil. Bu nedenle, göçmenlerin topluma entegre edilmesine yönelik politikalar geliştirilmesi ve bölgedeki istikrarsızlığa çözüm bulunması büyük önem taşıyor.