Türkiye'nin siyah-beyaz televizyonlardan renkli ekranlara, TRT'nin tekelinden özel kanallara ve nihayetinde sosyal medyaya uzanan medya serüvenini ele alan bu makale, ülkenin ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanında yaşadığı dönüşümü inceliyor. Yazı, Türkiye'nin Orta Doğu ülkelerine benzer bir otoriterleşme sürecine nasıl girdiğini, devletin vatandaşları muhbirliğe teşvik etmesini, yargının bağımsızlığını kaybetmesini ve son olarak sosyal medyaya yönelik sansür yasalarını eleştirel bir bakışla değerlendiriyor. Makale, Türkiye'nin demokratik kazanımlarını kaybederek Orta Doğu'nun karanlık yönetim pratiklerine nasıl yaklaştığını sorguluyor ve bu gidişatın tehlikelerine dikkat çekiyor.